Ana içeriğe atla

Cezayir ve Savaş


Patlak veren çatışmalar kısa, şiddetli ve birbirinin eşi oluyordu. Fransız komandoları, kamuflaj üniformaları içinde terleyen 30 adam, bütün bir öğleden sonrayı kuzeybatı Cezayir'deki çıplak ve ıssız dağlara tırmanarak geçirmişti. Görevleri, Şelif Ovası'ndaki bereketli çiftliklere baskın düzenlemek üzere olan bir asi grubunun önünü kesmekti. Çinhindi'nde aldığı yara, yüzbaşının sağ gözünün altında küçük bir iz ve kalıcı bir tik bırakmıştı. Yüzbaşı kararan gökyüzüne baktı. “Güneş batınca” dedi bana, “yanımızdan gölgeler gibi geçip gidecekler.

Onları bir an önce bulamazsak, sabaha kadar birkaç çiftçi ölmüş olacak.”

Araziye yayılmış askerler bir yamacın tepesine ulaştığında, içlerinden biri bağırdı: “Oradalar!” Aynı anda yeşil giysili isyancı grubu, Fransızları fark etti. Makineli tüfekler takırdamaya başladı. Mermiler kulaklarımın dibinde çatırdıyor, el bombaları boğuk bir sesle patlıyor, şarapnel parçaları başlarımızın üzerinden vınlayarak geçiyordu. Alacakaranlık, tepelerde geceye dönüşürken ateş sona erdi.

“Kaçtılar, mon capitaine” diye rapor verdi bir onbaşı. “Dağlara geri döndüler. Bir ikisini vurmuş olabiliriz, ama bu karanlıkta söylemek zor.”

Yüzbaşı omuzlarını silkti. “Şansımız yok. Peki, bir müfreze al ve yeniden denemeleri olasılığına karşı burasıyla yol arasında pusu kurun. Beni de telsizle bilgilendirin.”

Geldiğimiz uzun, yorucu yoldan geri dönmeye çabalarken yüzbaşı, “Hep böyle oluyor. Onları yakalıyorsun, bir koyakta kaybolup gidiyorlar. Avuç dolusu civayı yakalamaya çalışmak gibi.” Yüzbaşı, dağların siyah koruyuculuğuna bakıyordu. “Ama onlar için de kolay olduğunu sanmayın. Soğuk, açlık, yetersiz silahlar, hayvanlar gibi avlanmak. Bazen onların da bizim kadar bezdiğini düşünüyorum.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kazablanka Gezi Rehberi

Kazablanka Fas'ın Atlantik kıyısında yer alan Kazablanka, ülkenin en büyük şehri ve 3,5 milyonun üzerinde nüfusa sahip en işlek limanıdır. Birçoğu için Casablanca adı, Ingrid Bergman ve Humphrey Bogart'ın oynadığı 1945 filminin romantizmini çağrıştırıyor; ama şehrin gerçekliği biraz farklı. Eski mahalleleri pitoresk Fransız sömürge ve geleneksel Fas mimarisinden adil payına sahip olsa da, Kazablanka'nın modern kimliği tamamen ilerleme ve gelişme ile ilgilidir. Marakeş, Fes, Meknes ve Rabat'ın imparatorluk şehirleri kadar atmosferik değil; ancak kozmopolit sanat mekanları, restoranlar ve gece kulüpleriyle dolu, gelişen bir iş merkezidir. Kazablanka'nın Tarihi  Kazablanka, 8. yüzyılın ortalarında Berber Barghawata krallığının en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıktı. 14. yüzyılda Merinidler tarafından kilit liman olarak kullanılmıştır; ve 15. yüzyılda korsanlar için güvenli bir liman olarak biliniyordu. Kazablanka kısa süre sonra Portekiz kontrolü al...

Pakistan-Hindistan Sınırı

Bu arada Hayber'deki sınır kapısında hareketlilik her günkü gibi sürüp gidiyor. Ötelerde buzdolabı ve televizyon yüklü deve ve eşek kervanları kaçakçıların kullandığı yollarda ağır ağır ilerlerken, insan kalabalıkları iki ülke arasında bir o yana bir bu yana gidip geliyor. Sınırdan gelip geçen trafiğin belirgin bir düzeni var. İnsanlar Afganistan'dan boş çuvallar ve çantalarla geliyorlar, sonra satın aldıkları eşyaların ağırlığı altında iki büklüm olmuş geri dönüyorlar (Afganistan'da pirincin fiyatı Pakistan'dakinin iki katı). Beş yaşından daha büyük olmayan bir çocuk, her defasında beş litrelik bir tenekeyi yemeklik yağla doldurarak bir saatten az zaman içinde sınırdan üç kez geçti. Çocuk yağı Afganlı bir tüccar için taşıyordu. Adam yağı daha büyük bir hazneye boşaltıyor ve tenekeyi doldurmak için çocuğu yeniden öbür tarafa yolluyordu. Çocuk son seferinde, kendisini durduran bir sınır muhafızından sıkı bir şamar yedi. O bir Peştun'du, ama daha beş yaşından büyük ...

STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ

STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ Fiziki Konumu Sinir kitzelinin hayranları için kesinlikle gerekli olan alışılmadık köprü Norveç'te bulunuyor. Benzersiz Storseisundet Köprüsü kayalık sahil boyunca uzanan yolun bir parçası. Köprünün asıl özelliği karmaşık viraj ve eğimdir. Yolun bazı yerlerinde köprünün görünen kısmı gerçek bir dalış tahtası anımsatıyor. Storseisundet Köprüsü her açıdan kendine özgü görünüyor. Yerliler, asıl özelliğini yansıtan köprünün orijinal adlarını vermişlerdir. Storseisundet'i 'sarhoş köprü' derler. Köprü Møre og Romsdal Gouvernements'ın topraklarında bulunur ve anakarasını Averøya Adası ile bağlar. Storseisundet Köprüsü, 'Atlantik Yolu' olarak adlandırılan ve 8 köprü barındıran bir parçası. Storseisundet altında en uzun olan köprünün uzantısı 260 metreyi oluşturur. Köprü Temmuz 1989'da açıldı ve o tarihten bu yana binlerce meraklı sürücü ve turisti yeni izlenimler arıyor. Köprü çok tehlikeli görünse de...