Müslüman isyanının kökleri, Hintli yetkililerin istedikleri başbakanı göreve getirmek için yerel seçimlere hile karıştırdıkları ve bu durumun yaygın kini körüklediği 1987 yılına kadar uzanır. Geleneksel olarak yumuşak başlı olan Keşmirli Müslümanlar arasından bazı gençlerin, ellerine silah alarak Hintli askerleri ve Pandit diye bilinen Keşmirli Hindu cemaatinin üyelerini öldürmeye başladıkları 1989'da, fikir ayrılığı tam bir ayrılıkçı harekete dönüştü. İsyancılar Keşmir'de, devlet okullarının yakılması, kadınların örtünmeden evden çıkmalarının yasaklanması ve çoğu Panditlere ait olan sinema salonlarıyla şarap dükkânlarının kapatılması gibi birçok katı İslami düzenlemeyi uygulamaya başladı.
Tahminler değişiyor, fakat bundan on yıl önce Cammu ve Keşmir eyaletinin sekiz milyonluk nüfusu içinde küçük, ama sayılarıyla ters orantılı bir şekilde iyi eğitimli ve başarılı bir azınlık olan Panditlerin sayısı 150.000 ile 300.000 arasındaydı. O zamandan beri bazı Müslüman komşuları ve gizlice sızan gerillalar tarafından acımasızca zulmedilen Panditlerden sadece 5000 kadarı evlerinde kaldı.
Eskiden çiftçilik yapan şimdi ise işsiz olan Aşok Kumar, Panditlerin gönüllü sözcüsü oldu. Srinagar'ın kuzeybatısında, Pakistan sınırı yakınlarında bulunan evini terk ettiği 1990'dan beri ümitsizlik içinde olduğunu söyledi.
“Bir gün Müslüman komşularım evimize geldi ve bağırmaya başladı: “Hint köpekleri! Ya burayı terk eder ya da ölürsünüz. Birkaç gün sonra bir kadına tecavüz ettiler ve evimi ateşe verdiler. Biz de canımızı kurtarmak için kaçtık. O zaman kendime ait bir meyve bahçem vardı; şimdi ise bir dilenciyim. Bu küçücük toplumdan kalanların da kökünü kurutmaya kararlılar. Dünya neden kulaklarını tıkıyor?”
Yorumlar
Yorum Gönder