Ana içeriğe atla

Pakistan-Hindistan Sınırı


Bu arada Hayber'deki sınır kapısında hareketlilik her günkü gibi sürüp gidiyor. Ötelerde buzdolabı ve televizyon yüklü deve ve eşek kervanları kaçakçıların kullandığı yollarda ağır ağır ilerlerken, insan kalabalıkları iki ülke arasında bir o yana bir bu yana gidip geliyor.

Sınırdan gelip geçen trafiğin belirgin bir düzeni var. İnsanlar Afganistan'dan boş çuvallar ve çantalarla geliyorlar, sonra satın aldıkları eşyaların ağırlığı altında iki büklüm olmuş geri dönüyorlar (Afganistan'da pirincin fiyatı Pakistan'dakinin iki katı). Beş yaşından daha büyük olmayan bir çocuk, her defasında beş litrelik bir tenekeyi yemeklik yağla doldurarak bir saatten az zaman içinde sınırdan üç kez geçti. Çocuk yağı Afganlı bir tüccar için taşıyordu. Adam yağı daha büyük bir hazneye boşaltıyor ve tenekeyi doldurmak için çocuğu yeniden öbür tarafa yolluyordu.

Çocuk son seferinde, kendisini durduran bir sınır muhafızından sıkı bir şamar yedi. O bir Peştun'du, ama daha beş yaşından büyük olmadığı için peştunvali ruhu damarlarına henüz tam işlememişti. O yüzden de ağladı.

Günümüzdeki sınır çizgisi, İngiliz hâkimiyetindeki Hindistan ile Afganistan'ı ayırmak üzere 1893'te Emir Abdurrahman Han'la bir anlaşma imzalayan Hint Hükümeti Dışişleri Bakanı Sir Mortimer Durand'ın adından dolayı genellikle Durand Hattı olarak adlandırılır.

Peştunlar için sınır, o zamanlar olduğu gibi bugün de fazla bir şey ifade etmiyor. Vatanlarına bağlılıkları, aşiretlerine bağlılıkları kadar güçlü olmadığı için canlarının çektiği gibi gidip geliyorlar. Çoğu, günün birinde kendilerine ait bir ülkeye sahip olacaklarını ve ona Peştunistan adını vereceklerini söylüyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çanakkale Bozcada

ÇANAKKALE - BOZCAADA gezisi Bozcaada havası gibi atmosferi de değişmiş geçen yıllarla. Rumlar gitmiş Avustralya'ya, Yunanistan'a. Karşı kıyıdan köylüler gelmiş. “... Rumlarla kardeş gibi büyüdük. o zaman 800 Türk, 1200 Rum vardı. Ortadan geçen yol mahalleleri ayırırdı. Çok iyi geçinirdik. Hiç kavgamız gürültümüz yoktu. Ne zaman Kıbrıs harbi çıktı, her şey bozuldu...” Sadece Rumlar değil, adanın yerlisi Türklerin de bir çoğu başka yerlere göç etmiş. Yakar Kaptan'ın iki çocuğu var, büyümüş; biri İzmir'de, öteki İstanbul'da oturuyor. Torunlarını yazdan yaza görüyor. Fırtınanın uluyarak sokaklarda koşturduğu kış geceleri kocaman evde hiç kolay geçmiyor. “..çok çalıştım, çok para kazandım ama işte bu motorları aldım. Bu evi kendimiz yaptık. O zaman adada böyle ev yok, saray gibi. Ama kışın vakit geçmek bilmiyor...” O zaman başlıyor devriniz ey hatıralar... Örneğin Midilli'ye gidişleri. “...iki tane liman vardı. Aynı bizim İstanbul'da Tep

KORE Endüstriyel Turlar

KORE Turlarında Endüstriyi inceledik Kore'nin büyük bir hızla dünyanın önde gelen ekonomilerinden birine dönüşmesi süreci, dünyanın dört bir yanından insanların gözünde ülkeyi ilginç bir araştırma konusu yapıyor. Kore bugün çelik ve gemi yapımı endüstrisinde dünyanın önde gelen ülkesi konumunda ve özellikle ağır sanayideki gelişim Kore'de endüstriyel turizmin gelişmesini sağladı. Eğer siz de Kore'nin endüstriyel yüzüne ilgi duyuyorsanız, pek çok şirket kendi tesislerine turlar düzenliyor. Samsung D'light Bu showroom / amiral mağaza, ziyaretçilerin Samsung'un çıkardığı en son elektronik ürünleri deneyip test etmesine olanak sağlıyor. Yılda 300 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşan cep telefonları da dahil sayısız ürün ve gelecek vaat eden yeni ürünler burada sergileniyor. Hyundai Motors Ulsan Fabrikası Kore'nin ilk otomobilini yapan ve satan Hyundai Motors, Kore'nin otomotiv sektörünün yaklaşık yüzde 40'ını elinde tutuyor. 20

İspanya Meydanı Hakkında

İspanya Meydanı Ruhun ve aslında Roma'nın bu bölgesi görkemli. Ürkütücü Vittoriano anıtı, Roma'nın ayakta kalan aristokrasisinin labirent hazine sandığı sarayları - hatta Via Condotti'nin elmaslarla örtülü sakinleri bile - hepsi kendi evreninin merkezindeki bir şehrin coşkulu egosunu temsil ediyor. Ünlü İspanyol Merdivenleri'ne tırmanırken binlerce enstantane boyunca yürürken kürklü bayanları burada göreceksiniz.  Herkesin gezi listesinin başında büyük Barok şekerleme, Trevi Çeşmesi var. Yankesiciler bu turist ağır noktasını desteklediğinden, o cüzdanı çekerken özellikle farkında olun. Çeşmedeki değişiminizi tamamladıktan sonra, kalabalıkları takip edin ve bu mahalleyi keşfetmek için ciddi zaman ayırmaya hazır olun. Roma'nın bir ana caddesi varsa, genellikle şehrin genç bölgelerinden mavi kot pantolonların kireçli bir şekilde göç etmesine benzeyen bir ritüel yürüyüş için Roma gençlerinin sürüsü ile sıkışan Via del Corso. Bu cadde boyunca, gri ve çalkantılı at