Ana içeriğe atla

Victoria & Albert Müzesi


ÖNERİLER



Fuayeden sağa dönün ve mimari yapıtlar ve heykellerin sergilendiği 50 A ve 13 numaralı odalara girin. Sonra sola dönüp 46A ve B'deki Victoria döneminde yapılan kopya eserlerle dolu odaları gezin.
Buradaki Traianus Sütunu ve Michelangelo'nun "Davud"u sayısız öğrenciye esin kaynağı olmuştur. Bu odalarda da müzenin diğer bölümlerinde olduğu gibi bol miktarda kopya eser bulunur. Kore ve Çin eserlerinin sergilendiği 46 G ve F' yi geçince, Japon el sanatlarının yer aldığı sağ koldaki Toshiba Gallery' ye girin. Müze için yapılan en büyük alımlardan biri 1886'da müzeye katılan 12 bin parçalık ahşap oyma koleksiyonudur. Çin el sanatlarının sergilendiği T.T Tsui Galerisi bitişikteki 44 numaralı odadadır. Oda 43'te Ortaçağ hazineleri yer alır. Bu loş salon fildişi, altın ve değerli taşlardan üretilmiş el sanatı eserlerinin başyapıtlarını barındırmaktadır. Buradan Pirelli bahçesini görebilirsiniz. Uzaktaki bölüm müzenin orijinal ön cephesidir. Basamakları inince sola dönüp Oda 22'yi geçin; tekrar sola dönünce Oda 41'e, Hindistan koleksiyonunun küçük bir lümünün sergilendiği Nehru Galerisi'ne geleceksiniz. Burada çok güzel minyatürler ve ince dokuma işleri bulacaksınız. 47A ve odalarında da Hint kökenli koleksiyon parçalabulunur. Buradan 16. yüzyıl Avrupası'ndan günümüze giysilerin sergilendiği Oda 40'a yani moda salonu adlı bölüme geçilir. Kuzeye bakan koridorun karşısında Oda 20 vardır. Burada Pirelli bahçesini çevreleyen eski salonlarda gezebilir, 1 1 den 20'ye dek numaralanmış odalarda İtalyan sanatının tadını çıkartabilirsiniz27, 26 ve 25 numaralı odaları geçip sola ve yine sola nüp Canon Photography Gallery 'ye (Canon Fotoğraf Galerisi) girin. Burada, en eskisi 1839 yılından kalma, M. De Ste. Croix tarafından çekilmiş Trafalgar Square'i gösteren bakır levha üzerine hak edilmiş bir örnek de dahil olmak üzere, müzenin 300 bin fotoğraf içeren koleksiyonunun bir bölümünü bulabilirsinizEğer kendinizi zinde hissediyorsanız ve merakınızı gideremediyseniz Oda 25'deki merdivenlerdenB katına çıkın. l l l ve 112 no.lu odaların vitrayları arasında gezinin ve C katına çıkın. Burada ışıl ışıl camların bulunduğu Oda 131 yer alır. Son olarak müzenin Henry Cole kanadında, ikinci katta 202 numarada bulunan Frank Lloyd Wright'ın çalışma odası ile altıncı katta, Oda 603'de' sergilenen John Constable'ın resim ve çizimlerini görebilirsiniz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İspanya Meydanı Hakkında

İspanya Meydanı Ruhun ve aslında Roma'nın bu bölgesi görkemli. Ürkütücü Vittoriano anıtı, Roma'nın ayakta kalan aristokrasisinin labirent hazine sandığı sarayları - hatta Via Condotti'nin elmaslarla örtülü sakinleri bile - hepsi kendi evreninin merkezindeki bir şehrin coşkulu egosunu temsil ediyor. Ünlü İspanyol Merdivenleri'ne tırmanırken binlerce enstantane boyunca yürürken kürklü bayanları burada göreceksiniz.  Herkesin gezi listesinin başında büyük Barok şekerleme, Trevi Çeşmesi var. Yankesiciler bu turist ağır noktasını desteklediğinden, o cüzdanı çekerken özellikle farkında olun. Çeşmedeki değişiminizi tamamladıktan sonra, kalabalıkları takip edin ve bu mahalleyi keşfetmek için ciddi zaman ayırmaya hazır olun. Roma'nın bir ana caddesi varsa, genellikle şehrin genç bölgelerinden mavi kot pantolonların kireçli bir şekilde göç etmesine benzeyen bir ritüel yürüyüş için Roma gençlerinin sürüsü ile sıkışan Via del Corso. Bu cadde boyunca, gri ve çalkantılı at

Çanakkale Bozcada

ÇANAKKALE - BOZCAADA gezisi Bozcaada havası gibi atmosferi de değişmiş geçen yıllarla. Rumlar gitmiş Avustralya'ya, Yunanistan'a. Karşı kıyıdan köylüler gelmiş. “... Rumlarla kardeş gibi büyüdük. o zaman 800 Türk, 1200 Rum vardı. Ortadan geçen yol mahalleleri ayırırdı. Çok iyi geçinirdik. Hiç kavgamız gürültümüz yoktu. Ne zaman Kıbrıs harbi çıktı, her şey bozuldu...” Sadece Rumlar değil, adanın yerlisi Türklerin de bir çoğu başka yerlere göç etmiş. Yakar Kaptan'ın iki çocuğu var, büyümüş; biri İzmir'de, öteki İstanbul'da oturuyor. Torunlarını yazdan yaza görüyor. Fırtınanın uluyarak sokaklarda koşturduğu kış geceleri kocaman evde hiç kolay geçmiyor. “..çok çalıştım, çok para kazandım ama işte bu motorları aldım. Bu evi kendimiz yaptık. O zaman adada böyle ev yok, saray gibi. Ama kışın vakit geçmek bilmiyor...” O zaman başlıyor devriniz ey hatıralar... Örneğin Midilli'ye gidişleri. “...iki tane liman vardı. Aynı bizim İstanbul'da Tep

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Mindos Kapısı

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müze kalenin içinde. Kaş'ın güney doğusunda bulunan, dünyanın en eski batığı Ulubu­run'dan çıkarılan buluntular ve geminin kalın­tıları burada sergileniyor. 20 metre uzunlu­ğunda ve sedir ağacından yapılan gemi 11 yılda 25.000 dalış yapılarak çıkarılmış. Batıktan çıkarılan Nefertiti'ye ait altın mühür ve yeryüzünün bilinen en eski kitabı bu mü­ zede. Dünyanın en büyük İslam cam eserleri koleksiyonu da Cam Batığı'nda (her gün 08.30-17.30 saatleri arasında açık). Mindos Kapısı MÖ 364'te Büyük İskender'in şehir kuşatma­sı sırasında kapının tahrip olan bölümleri yi­ne kendisi tarafından yaptırılmış. Mindos Kapısı 7 km'lik antik sur duvarlarının batısın­da yer alıyor.