PASİF EV THE MUSE
PASİF EV THE MUSE KONUMU
Londra'da oldukça eşsiz bir park var. Buna Muse deniyor. Egzotik bitki çeşitliliği ve etkileyici bir ölçek ve olağan dışı konumu nedeniyle dünya üne sahip değil. Park aynı adı taşıyan evin bir çatısında kurulmuştur. Londra'nın merkezi caddelerinden birinde yer almaktadır. Çatıda yeşillik bulunan evin pasif olduğunu belirtmek önemlidir. Konut, Bere Architects şirketi tarafından inşa edildi. Uzmanları, harika bir yeşil alana sahip bir çatı donatmayı başardı. Kırktan fazla ağaç, düzinelerce çalı ve çiçek tarhını teraslara dikti. Ayrıca küçük bir suni gölet var. Ana yapı malzemesi geleneksel beton değil, granüle yüksek fırın cürufu idi. Bu, çelik fabrikalarının ortak bir israfı olan ucuz bir yapı malzemesidir. Düşük maliyetli olmasına rağmen, yüksek fırın cürufu su yalıtım özelliklerine sahiptir; Ayrıca mükemmel bir termal izolatördür. Böylece, Bere Architects, büyük metropol bölgelerde bile rahat yaşama koşulları ve düşük maliyet için değil, şehri yeşilleştirmek için çekici olacak benzersiz bir pasif ev inşa edebileceğinizi kanıtlamıştır. Canlı bitkiler yanında, The Muse'un çatısı, konutun elektrik ihtiyacını neredeyse tamamen kaplayan güneş panelleri ile övünebilir. Egzotik bitkilerin eni, banklar ve donanımlı piknik alanları belirlenmiştir. Benzersiz Londra evinin sakinleri, her gün açık havada dinlenme fırsatı buluyorlar. Bunun için çatıya tırmanmanız yeterlidir. Bu proje kapsamında konut kategorisinde ülkenin ilk sertifikalı Pasif Evi tamamlanmış oldu. Pasif Evler ‘in EnerPHit (tadilat) kategorisinde Alman Pasif Ev Enstitüsü tarafından sertifikalandırılmaktadır.
PASİF EV THE MUSE TARİHİ YAPISI
Uygulanan yüksek yalıtım ve entegre edilen çevreci teknolojiler ile hedef, bu konutu tamamen şebekeden bağımsız sıfır enerji ile işletilen, Avrupa Birliği’nin nZEB (Nearly Zero Energy Buildings) konseptine örnek bir yapı haline getirilmiştir. Bu tadilatların ardından bina; 7/24 monitör edilerek enerji tasarrufu ve yenilenebilir enerji üretimi takip altında tutulmaktadır ve aynı zamanda yüksek performanslı malzeme / teknolojilerinin sergileneceği bir eğitim merkezi olarakta hizmet verecek. Orada yaşayan ailelerin çocukları mutlaka genç yaşlardan itibaren bir müzik eğitimi alır ve sonra sürecin içerisine dâhil olur. Biz misal rock müziğe İsveç’in dâhil olduğu yılları 60’lı yılların sonundan başlatıyorsak izin verin de bu ülkeyi ciddi ciddi ele alalım. İngiltere Progresif Rock müziğin doğduğu topraklar olarak bilinir. Aynı yıllarda Almanya, İtalya, İspanya ve İskandinavya’da bu müzik türüne dâhil olmuş bir sürü topluluk yaratmışlar. Bir İngiltere’den King Crimson’ı Almanya’dan Tangerine Dream, Can gibi topluluklardan bahsediyorsak İsveç’ten de mutlaka Kaipa, Kebnekaise, Älgarnas Trädgård gibi toplulukları da saymalıyız.
Yorumlar
Yorum Gönder