Ana içeriğe atla

Kayseri

Kayseri Rehberi

kayseri rehberi

İnsanların işbirliği, girişimciliği ve haydi açık söyleyelim "uyanıklığı", bir de pastırması ile ünlü Kayseri tarihin bilinen en eski dönemlerinden beri bir yerleşim yeri olmuştur.  Milattan önce 380 yılı ile milattan sonra 17 yılları arasında Kapadokia bölgesinin başkentiydi. 17 yılında Roma egemenliğine girdi. Sonra Bizans'ın eline geçti. Dört kez aralıklarla Arapların elinde kaldı. 1071'de Selçuklular kenti aldı. Beylikler dönemini yaşadıktan sonra 1015'de kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Asur ticaret kolonileri çağında bir ticaret merkezi olan kent günümüzde de eskiden gelen şeker, dokuma ve uçak fabrikalarıyla ve yeni filizlenen tekstil sektörüyle canlı ticaret yaşamını sürdüren sanayileşme hızı da yüksek olan bir Orta Anadolu şehridir. Eski kent merkezi dışındaki kısımları ile de modern bir kent görünümü dikkatimizi çeker. Kayseri eskiden beri geniş ve düzenli yolları ile bilinen bir şehir. Şehre gelen her misafirin dikkatini çeken ilk şey geniş, bakımlı ve düzenli yolları olur.

Kayseri Kalesi

kayseri kalesi

Cumhuriyet Alanındaki kalenin Roma İmparatoru III. Gordianus zamanına (238-244) ait sikkelerdeki bilgiler doğrultusunda bu tarihte inşa edildiği anlaşılmaktadır. Bizanslılar döneminde Justinian, şehri koruyabilmek için esas suru daraltmıştır.Diğer kısımları Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından Moğol saldırılarına karşı yaptırılmıştı. Kalenin yazıtlarından 1432 ve 1466 yıllarında da onarım gördüğü anlaşılmaktadır.Bugün hala sağlam olan kale iç ve dış olarak iki kısımdan oluşmaktadır. Kale duvarları üç metre genişliğindedir. İç kale iyi korunmuş durumdadır. İçinde Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı Cami ve çeşmenin kalıntıları görülmektedir. Dış Cephede kalan burçlar,  kentin çeşitli mahallelerinde görülebilir.   Kent merkezindeki caddeler artık trafiğe kapalı. Şehrin en işlek ticaret merkezi olan Çarşı içinde cadde ve sokakların bir bölümü trafiğe kapatılarak yeniden düzenlendi. Talas Caddesindeki burçlar (Yoğun Burç) en sağlam durumda olanlarıdır. Sahabiye Medresesi Cumhuriyet alanından istasyon Caddesine giderken göreceğiniz 1267 yapımı Selçuklu Medresesi Selçuklu eserlerinin sergilendiği bir müze haline getirilmiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kazablanka Gezi Rehberi

Kazablanka Fas'ın Atlantik kıyısında yer alan Kazablanka, ülkenin en büyük şehri ve 3,5 milyonun üzerinde nüfusa sahip en işlek limanıdır. Birçoğu için Casablanca adı, Ingrid Bergman ve Humphrey Bogart'ın oynadığı 1945 filminin romantizmini çağrıştırıyor; ama şehrin gerçekliği biraz farklı. Eski mahalleleri pitoresk Fransız sömürge ve geleneksel Fas mimarisinden adil payına sahip olsa da, Kazablanka'nın modern kimliği tamamen ilerleme ve gelişme ile ilgilidir. Marakeş, Fes, Meknes ve Rabat'ın imparatorluk şehirleri kadar atmosferik değil; ancak kozmopolit sanat mekanları, restoranlar ve gece kulüpleriyle dolu, gelişen bir iş merkezidir. Kazablanka'nın Tarihi  Kazablanka, 8. yüzyılın ortalarında Berber Barghawata krallığının en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıktı. 14. yüzyılda Merinidler tarafından kilit liman olarak kullanılmıştır; ve 15. yüzyılda korsanlar için güvenli bir liman olarak biliniyordu. Kazablanka kısa süre sonra Portekiz kontrolü al...

Pakistan-Hindistan Sınırı

Bu arada Hayber'deki sınır kapısında hareketlilik her günkü gibi sürüp gidiyor. Ötelerde buzdolabı ve televizyon yüklü deve ve eşek kervanları kaçakçıların kullandığı yollarda ağır ağır ilerlerken, insan kalabalıkları iki ülke arasında bir o yana bir bu yana gidip geliyor. Sınırdan gelip geçen trafiğin belirgin bir düzeni var. İnsanlar Afganistan'dan boş çuvallar ve çantalarla geliyorlar, sonra satın aldıkları eşyaların ağırlığı altında iki büklüm olmuş geri dönüyorlar (Afganistan'da pirincin fiyatı Pakistan'dakinin iki katı). Beş yaşından daha büyük olmayan bir çocuk, her defasında beş litrelik bir tenekeyi yemeklik yağla doldurarak bir saatten az zaman içinde sınırdan üç kez geçti. Çocuk yağı Afganlı bir tüccar için taşıyordu. Adam yağı daha büyük bir hazneye boşaltıyor ve tenekeyi doldurmak için çocuğu yeniden öbür tarafa yolluyordu. Çocuk son seferinde, kendisini durduran bir sınır muhafızından sıkı bir şamar yedi. O bir Peştun'du, ama daha beş yaşından büyük ...

STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ

STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ Fiziki Konumu Sinir kitzelinin hayranları için kesinlikle gerekli olan alışılmadık köprü Norveç'te bulunuyor. Benzersiz Storseisundet Köprüsü kayalık sahil boyunca uzanan yolun bir parçası. Köprünün asıl özelliği karmaşık viraj ve eğimdir. Yolun bazı yerlerinde köprünün görünen kısmı gerçek bir dalış tahtası anımsatıyor. Storseisundet Köprüsü her açıdan kendine özgü görünüyor. Yerliler, asıl özelliğini yansıtan köprünün orijinal adlarını vermişlerdir. Storseisundet'i 'sarhoş köprü' derler. Köprü Møre og Romsdal Gouvernements'ın topraklarında bulunur ve anakarasını Averøya Adası ile bağlar. Storseisundet Köprüsü, 'Atlantik Yolu' olarak adlandırılan ve 8 köprü barındıran bir parçası. Storseisundet altında en uzun olan köprünün uzantısı 260 metreyi oluşturur. Köprü Temmuz 1989'da açıldı ve o tarihten bu yana binlerce meraklı sürücü ve turisti yeni izlenimler arıyor. Köprü çok tehlikeli görünse de...