Ana içeriğe atla

Milasda Görülecek Yerler


Hisarbaşı Tepesi'nin batı yamacı, kentin yer­leşim bölgesi, aynı zamanda da çarşısı. Bele­diye binasının önünde, Belen Camii var. Ca­minin yapımında antik devşirme malzeme kullanılmış. Buradaki bir diğer yapı ise, Çöl­lüoğlu Hanı'dır. Bu han, Ağa Camii'nin ya­kınındaki medreseye vakfedilmiş. İki katlı, av­lulu, üzeri kiremit çatılı hanın büyük bölümü tahrip olmuş, Çöllüoğlu Hanı Batı Anado­lu'da restore edilmeyen ender kervansaray­lardandır. Günümüzde bu han Milas pazarı­na gelen köylüler tarafından hayvan barına­ğı olarak kullanılıyor.


Postanenin arkasında, Tabakhane Cadde­si'nde ve yan sokaklarında dolaşırken, Mi­las'ın en eski ve güzel evlerinin sıralandığı bölgeye varılır. XIX .yüzyılda tütün ve pamuk sayesinde, Milas zenginleşmiş ve bu dönem­de Yunanlılar, Ermeniler ve Yahudiler bu ma­hallelere yerleşmiş. Tabakhane Caddesi'ni dik kesen Hisarbaşı Sokak'ın girişinde, duvar­da, sarı bir tabela üzerinde, Uzunyuva ya­zar. Bu sokakta, adını üzerindeki leylek yuva­sından alan 3,35 metre yüksekliğinde bir sü­tun göreceksiniz. Bu bölgede, Zeus'a adan­dığı öne sürülen üç tapınaktan geriye kalan tek kalıntı, bu sütun ve köyle iç içe olan bazı duvarlar. Tapınağın taşlarının çoğu, yeni ya­ pıların inşasında kullanılmış. Şair Ulvi Akgün Caddesi'nde Milas'ın en büyük camisi olan Ulu Cami var. XIV. yüzyılda inşa edilen cami­nin duvar örmesinde neredeyse tamamına yakın antik devşirme malzeme kullanılmış. Bazı blokların üzerinde yazıtlar var. Süsleme­lerin arasında bulunan, çift yüzlü balta ve zıpkın gibi kabartmalar, caminin dış duvarla­rını adeta bir açık hava müzesine dönüştürü­yor. Sonradan ilave edilen minaresine, 33 basamaklı, açık bir merdivenle çıkılıyor. Eza­nın okunduğu yer, merdivenin bitiminde de­ğil, binanın üzerinde yer alıyor. Caminin si­metrik olmayan mimarisi burayı özellikli yapı­yor. Ayrıca dışarıdaki payandalar ve kubbey­le örtülü mihrabı, bir Bizans kilisesini andırı­yor. Caminin dışında bir tur atmayı ihmal et­meyin. Dış duvarına bitişik kemerin altında çocuklar oynuyor, insanlar geçiyor.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Pakistan-Hindistan Sınırı

Bu arada Hayber'deki sınır kapısında hareketlilik her günkü gibi sürüp gidiyor. Ötelerde buzdolabı ve televizyon yüklü deve ve eşek kervanları kaçakçıların kullandığı yollarda ağır ağır ilerlerken, insan kalabalıkları iki ülke arasında bir o yana bir bu yana gidip geliyor. Sınırdan gelip geçen trafiğin belirgin bir düzeni var. İnsanlar Afganistan'dan boş çuvallar ve çantalarla geliyorlar, sonra satın aldıkları eşyaların ağırlığı altında iki büklüm olmuş geri dönüyorlar (Afganistan'da pirincin fiyatı Pakistan'dakinin iki katı). Beş yaşından daha büyük olmayan bir çocuk, her defasında beş litrelik bir tenekeyi yemeklik yağla doldurarak bir saatten az zaman içinde sınırdan üç kez geçti. Çocuk yağı Afganlı bir tüccar için taşıyordu. Adam yağı daha büyük bir hazneye boşaltıyor ve tenekeyi doldurmak için çocuğu yeniden öbür tarafa yolluyordu. Çocuk son seferinde, kendisini durduran bir sınır muhafızından sıkı bir şamar yedi. O bir Peştun'du, ama daha beş yaşından büyük ...

İspanya Meydanı Hakkında

İspanya Meydanı Ruhun ve aslında Roma'nın bu bölgesi görkemli. Ürkütücü Vittoriano anıtı, Roma'nın ayakta kalan aristokrasisinin labirent hazine sandığı sarayları - hatta Via Condotti'nin elmaslarla örtülü sakinleri bile - hepsi kendi evreninin merkezindeki bir şehrin coşkulu egosunu temsil ediyor. Ünlü İspanyol Merdivenleri'ne tırmanırken binlerce enstantane boyunca yürürken kürklü bayanları burada göreceksiniz.  Herkesin gezi listesinin başında büyük Barok şekerleme, Trevi Çeşmesi var. Yankesiciler bu turist ağır noktasını desteklediğinden, o cüzdanı çekerken özellikle farkında olun. Çeşmedeki değişiminizi tamamladıktan sonra, kalabalıkları takip edin ve bu mahalleyi keşfetmek için ciddi zaman ayırmaya hazır olun. Roma'nın bir ana caddesi varsa, genellikle şehrin genç bölgelerinden mavi kot pantolonların kireçli bir şekilde göç etmesine benzeyen bir ritüel yürüyüş için Roma gençlerinin sürüsü ile sıkışan Via del Corso. Bu cadde boyunca, gri ve çalkantılı at...

FİSH RİVER CANYON

FİSH RİVER CANYON FİSH RİVER CANYON KONUMU Namibya'da olağan dışı bir kanyon var; şaşırtıcı uyumlu görünümüyle ünlüdür. Kanyonun uzunluğu 161 kilometre ve derinlik sadece 550 metre, ki bu da küresel devlerle karşılaştırıldığında oldukça mütevazı. Bununla birlikte, gerçekten güzelliği nedeniyle dünyanın ilk yerlerinden biri olduğu iddia edilebilir. Kanyonun adı Namibya'nın en uzun nehrine, Balık Irmağına borçludur. Kanyon oluşumu sürekli olarak gerçekleşir, çünkü nehir hızlıdır ve yağışlı mevsimlerde kabarcıklar akmaktadır. Kuraklık döneminde nehir kurur; kanyonun dibinde küçük göller meydana gelir. Balık River Canyon, yağışlı sezonun ortasında maceracıları çekerken, daha rahatlatıcı tatiller kuraklık dönemiyle ilişkilendirilir. Kanyonun kumlu yamacında gezinmek son derece tehlikelidir; Gorge altına yapılan geziler heyecanlıdır, çünkü her an sel olabilir. Son zamanlarda bu kanyon, maraton için kalıcı bir mekan haline geldi. Koşucuların üstesinden gelmek zorunda olduğu yo...