Ana içeriğe atla

Çin'de Gelenekler


Hanlıların gelenek ve görenekleri ve görgü kuralları oldukça basittir. Kentte yaşayanların taşrada yaşayanlara ve gençlerin yaşlılara göre yaşgünlerini daha sık kutlamalarına karşın yaşgünü kutlamaları yaygın değildir. Yaşgünlerinde hiç bir özel tören yapılmaz. Bir çok insan, tel şehriyenin uzun biçiminden esinlenerek uzun yaşamın bir sem- bolü olarak görülen "uzun ömür şehriyesi" yemekten hoşlanır. Bugünlerde ise kentlerdeki bir çok insan, tel şehriye yerine Batı tipi doğum günü pastaları yemeyi tercih etmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti'nin Evlilik Yasası uyarınca bir erkek 22 yaşında, bir kadın da 20 yaşında evlendirme memurluğundan evlenme izni alarak yasal olarak evlenebilir. Bu nedenle, evliliğin kaydı için bir düğün töreni gerekli bir yasal zorunluluk değil, sadece yakınları ve dostlarının gelin ve damadı kutlaması için bir yöntemdir. Azınlıklardaki düğün törenleri büyük değişiklik göstermektedir: bazıları büyük ve törenseldir, diğerleri ise basit ve sadedir. Bazı düğün törenleri neşeli şarkılarla neşe içinde geçerken, bazı törenler günler ve geceler boyu süren matemlerle hüzün içinde geçmektedir. Bazen bir kadın bir erkeği "alırken" (evlenirken), bazı durumlarda bir kadın bir erkeği alır. Bazı kültürlerde gelini karşılamaya gelenler yüzlerini makyajda kullanılan yağlı boya ile siyaha boyarken, diğerlerinde yeni kocaya şakalar yapmaktan büyük haz duyulur. Bazı bölgelerde ise şakalar gelinin kayınpederine yöneltilir. Bu çok çeşitli gelenek ve görenekler çok etkileyicidir. Çin'deki cenaze törenleri çok basittir. Genellikle ölen kişiye son kez saygı göstermek ve geride kalanların üzüntülerini ifade etmelerine izin vermek için bir anma toplantısı düzenlenir. Kentlerdeki genellikle ölü yakılırken, kırsal bölgelerde defnedilmektedir. Beyaz, geleneksel matem rengidir, ancak kentlerde bugünlerde insanlar üzüntülerini göstermek için siyah tül giymektedirler. Müslüman azınlığa mensup kişiler, geleneksel olarak cenazelerini defnetmektedirler. Sichuan Eyaletindeki Liangshan bölgesinde yaşayan Yi halkı ve Yunnan Eyaletindeki Lahular ve Pumisler, ölülerini yakmaktadırlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İspanya Meydanı Hakkında

İspanya Meydanı Ruhun ve aslında Roma'nın bu bölgesi görkemli. Ürkütücü Vittoriano anıtı, Roma'nın ayakta kalan aristokrasisinin labirent hazine sandığı sarayları - hatta Via Condotti'nin elmaslarla örtülü sakinleri bile - hepsi kendi evreninin merkezindeki bir şehrin coşkulu egosunu temsil ediyor. Ünlü İspanyol Merdivenleri'ne tırmanırken binlerce enstantane boyunca yürürken kürklü bayanları burada göreceksiniz.  Herkesin gezi listesinin başında büyük Barok şekerleme, Trevi Çeşmesi var. Yankesiciler bu turist ağır noktasını desteklediğinden, o cüzdanı çekerken özellikle farkında olun. Çeşmedeki değişiminizi tamamladıktan sonra, kalabalıkları takip edin ve bu mahalleyi keşfetmek için ciddi zaman ayırmaya hazır olun. Roma'nın bir ana caddesi varsa, genellikle şehrin genç bölgelerinden mavi kot pantolonların kireçli bir şekilde göç etmesine benzeyen bir ritüel yürüyüş için Roma gençlerinin sürüsü ile sıkışan Via del Corso. Bu cadde boyunca, gri ve çalkantılı at

Çanakkale Bozcada

ÇANAKKALE - BOZCAADA gezisi Bozcaada havası gibi atmosferi de değişmiş geçen yıllarla. Rumlar gitmiş Avustralya'ya, Yunanistan'a. Karşı kıyıdan köylüler gelmiş. “... Rumlarla kardeş gibi büyüdük. o zaman 800 Türk, 1200 Rum vardı. Ortadan geçen yol mahalleleri ayırırdı. Çok iyi geçinirdik. Hiç kavgamız gürültümüz yoktu. Ne zaman Kıbrıs harbi çıktı, her şey bozuldu...” Sadece Rumlar değil, adanın yerlisi Türklerin de bir çoğu başka yerlere göç etmiş. Yakar Kaptan'ın iki çocuğu var, büyümüş; biri İzmir'de, öteki İstanbul'da oturuyor. Torunlarını yazdan yaza görüyor. Fırtınanın uluyarak sokaklarda koşturduğu kış geceleri kocaman evde hiç kolay geçmiyor. “..çok çalıştım, çok para kazandım ama işte bu motorları aldım. Bu evi kendimiz yaptık. O zaman adada böyle ev yok, saray gibi. Ama kışın vakit geçmek bilmiyor...” O zaman başlıyor devriniz ey hatıralar... Örneğin Midilli'ye gidişleri. “...iki tane liman vardı. Aynı bizim İstanbul'da Tep

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi ve Mindos Kapısı

Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müze kalenin içinde. Kaş'ın güney doğusunda bulunan, dünyanın en eski batığı Ulubu­run'dan çıkarılan buluntular ve geminin kalın­tıları burada sergileniyor. 20 metre uzunlu­ğunda ve sedir ağacından yapılan gemi 11 yılda 25.000 dalış yapılarak çıkarılmış. Batıktan çıkarılan Nefertiti'ye ait altın mühür ve yeryüzünün bilinen en eski kitabı bu mü­ zede. Dünyanın en büyük İslam cam eserleri koleksiyonu da Cam Batığı'nda (her gün 08.30-17.30 saatleri arasında açık). Mindos Kapısı MÖ 364'te Büyük İskender'in şehir kuşatma­sı sırasında kapının tahrip olan bölümleri yi­ne kendisi tarafından yaptırılmış. Mindos Kapısı 7 km'lik antik sur duvarlarının batısın­da yer alıyor.