Birkaç gün sonra, yeni kurulmuş bir mahalle olan Ramot'a kısa bir süre önce taşınan genç bir Yahudi çifte uğradım.
Tami ve Yosif Koren'in evi iyi döşenmiş, rahat ve duvar süsleriyle, halılarıyla sımsıcak bir atmosfere sahip. Tami, her ne kadar oturduğu yerden Kudüs'ün şehir merkezindeki Fransız Tepesi'ni görebilse ve on dakika içinde oraya varabilse de, Kudüs'ün rahat ve güvenli bir banliyösünde doğduğu için olsa gerek, burada kendisini tecrit edilmiş gibi hissediyor. Yeni, kocaman ve hâlâ ancak yarısı bitmiş olan Ramot, sanki gerçekten de hiçbir şeyin parçası değilmiş gibi bir duygu yaratıyor.
Buranın onlara kaça mal olduğunu sorduğum zaman Joseph, “Ailelerimiz bize yardım etti” diyor. Bir çevre tasarımcısı olarak iyi para kazanıyordu, ama ... “Eğer size yardım edecek bir aileniz yoksa, yaşamak için iyi bir yer bulmanız çok zor.”
Eriha yolu üzerinde bulunan Ramot, Gilo ya da Maale Adummim'de bir daire almak, şimdi 50.000 dolar karşılığı bir paraya mal oluyor.
Buna rağmen kiralık daire bulmak çok daha zor. Hava parası ödeyerek kiralanan bazı dairelerde ise, kiralarını düzenli ödedikleri sürece yaşam boyu çıkarılamayan uzun süreli kiracılar oturuyor.
Şanslı olanlar yaşamlarını, şehrin en gözde yeri olan ve daha önce orta ve üst sınıf Arapların yaşadığı Telbiyye'nin eski kesimleri ile nezih ve ağaçlarla kaplı bir Yahudi mahallesi olan Rehavya'da sürdürüyorlar. Burası, kodaman tiplerin yıllar önce çok düşük kiralarla buldukları ve kiraların yaşamları boyunca sabitlendiği konforlu ve büyük evleri barındırıyor. Bu insanlar kiracılık haklarını isterlerse miras olarak devredebiliyorlar.
Yorumlar
Yorum Gönder