Ana içeriğe atla

Edirnede Sağlık Hizmetleri Hakkında


İlk Cüzzam hane ve Darüşifa'nın Kuruluşu Edirne'de sağlık hizmetleri 136 1 yılında şehrin fethi ile başlamıştır. Sultan 2.Murat Avrupası'nın ilk Leprazeri'sini (Cüzzamhane'sini) Ayşekadın semtinde kurmuş , Fatih Sultan Mehmet'de Karamanlı Hekim Beşir Çelebi'yi görevlendirerek, Edirne'de tıbbın geliş­mesinde katkıda bulunmuştur.

Edirne sarayında bir hastalar sofrası ve ha­mam vardır. Lakin Edirne'de bugünkü anlamı ile halka hizmet için kurulan ilk tesis (1480 -1485) yılında 2. Bayezıd'ın inşa ettirdiği Darüşifa ve tıp medresesidir. Yeni imaret adı ile anılan bu sitede günümüzün Rehabilitasyon Merkezi'ne benzer hizmet veren bölümler ile ek tesislerde mevcuttur. Darüşifa bölümü çok yönlü olarak yapılmış ve bir ara akıl ve ruh hastalıklarının tedavisinde kullanıl­mıştır. Bu devirde akıl hastalarının yakılarak öldürüldüğü bir dünyada, burada hastaların su ve musiki sesleri ile ve çiçeklerin güzel kokularıyla tedavi edildiğini Evliya Çelebi'n in Seyahatna­mesi'nden öğreniyoruz.

Bu hastane külliye dahil, Medrese camii, tabhane, fırın ve imaretle birlikte Tunca nehri kenarında yeşil bir sahada inşa edilmiştir. Şehircilik bakımından bu günün modern İsveç hastanelerindeki planlama yönteminin külliyenin mimarı, Mimar Hayrettin tarafından 500 yıl önce uygulandığı görülmektedir. 1866 'da Edirne Belediyesi Hasta nesi, 18 76' da Sarayiçi Kışlası , 1889'da Edirne Merkez Hastanesi (Hastane-i Askeri) kurulmuştur. Yine 1899'da Karaağaç Askeri Hastanesi inşa edilmiştir. Belediye Hastanesi Cumhuriyetten sonra Özel İdare'ye devredilmiş bilahare Sağlık Bakanlığı tarafından 115 yataklı devlet hastanesi, ayrıca Genel Müfettişlik Konağı 'da 40 yataklı Göğüs Hastalıkları Hastanesi olarak tanzim olunmuştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kazablanka Gezi Rehberi

Kazablanka Fas'ın Atlantik kıyısında yer alan Kazablanka, ülkenin en büyük şehri ve 3,5 milyonun üzerinde nüfusa sahip en işlek limanıdır. Birçoğu için Casablanca adı, Ingrid Bergman ve Humphrey Bogart'ın oynadığı 1945 filminin romantizmini çağrıştırıyor; ama şehrin gerçekliği biraz farklı. Eski mahalleleri pitoresk Fransız sömürge ve geleneksel Fas mimarisinden adil payına sahip olsa da, Kazablanka'nın modern kimliği tamamen ilerleme ve gelişme ile ilgilidir. Marakeş, Fes, Meknes ve Rabat'ın imparatorluk şehirleri kadar atmosferik değil; ancak kozmopolit sanat mekanları, restoranlar ve gece kulüpleriyle dolu, gelişen bir iş merkezidir. Kazablanka'nın Tarihi  Kazablanka, 8. yüzyılın ortalarında Berber Barghawata krallığının en önemli şehirlerinden biri olarak öne çıktı. 14. yüzyılda Merinidler tarafından kilit liman olarak kullanılmıştır; ve 15. yüzyılda korsanlar için güvenli bir liman olarak biliniyordu. Kazablanka kısa süre sonra Portekiz kontrolü al...

Pakistan-Hindistan Sınırı

Bu arada Hayber'deki sınır kapısında hareketlilik her günkü gibi sürüp gidiyor. Ötelerde buzdolabı ve televizyon yüklü deve ve eşek kervanları kaçakçıların kullandığı yollarda ağır ağır ilerlerken, insan kalabalıkları iki ülke arasında bir o yana bir bu yana gidip geliyor. Sınırdan gelip geçen trafiğin belirgin bir düzeni var. İnsanlar Afganistan'dan boş çuvallar ve çantalarla geliyorlar, sonra satın aldıkları eşyaların ağırlığı altında iki büklüm olmuş geri dönüyorlar (Afganistan'da pirincin fiyatı Pakistan'dakinin iki katı). Beş yaşından daha büyük olmayan bir çocuk, her defasında beş litrelik bir tenekeyi yemeklik yağla doldurarak bir saatten az zaman içinde sınırdan üç kez geçti. Çocuk yağı Afganlı bir tüccar için taşıyordu. Adam yağı daha büyük bir hazneye boşaltıyor ve tenekeyi doldurmak için çocuğu yeniden öbür tarafa yolluyordu. Çocuk son seferinde, kendisini durduran bir sınır muhafızından sıkı bir şamar yedi. O bir Peştun'du, ama daha beş yaşından büyük ...

STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ

STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ STORSEİSUNDET BRUG KÖPRÜSÜ Fiziki Konumu Sinir kitzelinin hayranları için kesinlikle gerekli olan alışılmadık köprü Norveç'te bulunuyor. Benzersiz Storseisundet Köprüsü kayalık sahil boyunca uzanan yolun bir parçası. Köprünün asıl özelliği karmaşık viraj ve eğimdir. Yolun bazı yerlerinde köprünün görünen kısmı gerçek bir dalış tahtası anımsatıyor. Storseisundet Köprüsü her açıdan kendine özgü görünüyor. Yerliler, asıl özelliğini yansıtan köprünün orijinal adlarını vermişlerdir. Storseisundet'i 'sarhoş köprü' derler. Köprü Møre og Romsdal Gouvernements'ın topraklarında bulunur ve anakarasını Averøya Adası ile bağlar. Storseisundet Köprüsü, 'Atlantik Yolu' olarak adlandırılan ve 8 köprü barındıran bir parçası. Storseisundet altında en uzun olan köprünün uzantısı 260 metreyi oluşturur. Köprü Temmuz 1989'da açıldı ve o tarihten bu yana binlerce meraklı sürücü ve turisti yeni izlenimler arıyor. Köprü çok tehlikeli görünse de...